Bildiğim kadarıyla, epoksi
kanserojen değil. Ancak, uzun süreli temasta alerji yapabiliyor. Bu yüzden
epoksi ile çalışırken eldiven (lastik ameliyat eldiveni, bulamazsanız ucuz
naylon eldivenler) giyin ve deri ile temasından sakının. Gözlerinizi ise çok
iyi koruyun, kesinlikle bulaşmamalı. Epoksi buharını ve zımpara tozunu
solumayın (toz maskesi kullanın). Sağlık konularıyla ilgili detaylı bilgi
kutuların üzerinde mevcut. Epoksi bir kere donduktan sonra bildiğiniz
plastikten bir farkı kalmıyor ve zararsız.
Epoksi bir biçimde
elbiselerinize, aletlerinize vb. bulaşmanın yolunu buluyor, yani çalışılması
zor bir madde. Alet-edevatınızı bulaşan epoksi donmadan kağıt havlularla
temizleyin. Donmamış epoksi suyla temizlenemiyor. Gerçi donmamış epoksiyi
çözmek için bazı kimyasallar satılıyor, ama ben kullanmadığımdan ne derece
etkin olduklarını bilmiyorum. Bana donmadan kağıtla temizlemek en iyisi gibi
geliyor. Bir kere donduktan sonra hiç şansınız yok, ancak zımparalayarak ya da
taşlama aletiyle sökebilirsiniz.
Epoksinin donarken ekzotermik,
yani ısı veren bir reaksiyon olduğundan bahsetmiştik. Eğer büyük miktarlarda
hazırlarsanız, kaptaki epoksi çok ısınabiliyor. Isınınca donma süreci
hızlanıyor, donma süreci hızlanınca da daha çok ısı açığa çıkıyor. Hazırlamak
için insanlar genellikle kağıt ya da plastik atılabilir kaplar kullanıyor ve
büyük miktarlarda karıştırıldığında, bazen bu kapların sıcaktan tutuşması bile
söz konusu olabiliyor. Bu yüzden, küçük miktarlarla çalışmanızda yarar var.
Epoksiyi karıştırdıktan sonra geniş tabanlı bir kaba dökerseniz oluşan ısının
ortama aktarılması kolaylaşacağından donma süreci yavaşlayacak ve daha az ısı
açığa çıkacaktır.
Daha önce uygulanan epoksinin
üzerine yeni bir kat uygulamaya kalkmanız durumunda, eğer alttaki epoksi tam
donmamışsa yeni katla kimyasal olarak bağ yapacak ve en kuvvetli bağı
oluşturacaktır. Alttaki epoksi eğer tam olarak donmuşsa o zaman yeni kata
kimyasal olarak bağlanması söz konusu değildir. Bu durumda katlar arası
tutunmayı mekanik olarak sağlamak zorundayız yani yeni epoksiyi uygulamadan
önce alttaki donmuş katı iyice zımparalamanız GEREKLİ.
Özellikle serin ve nemli
ortamlarda, donmuş epoksinin üzerinde mum kıvamında ince bir tabaka
oluşabiliyor. Bu madde kimyasal reaksiyonun bir sonucu ve tamamen zararsız.
Ancak zımparanızın arasına dolup problem çıkartabildiğinden bundan kurtulmamız
gerekiyor. Neyse ki suda çözünen bir madde bu. Dolayısıyla, donmuş epoksiyi
zımparalamadan önce ıslak kağıt havluyla silerek bu maddeden kurtulmakta yarar
var.
Epoksi plastiklere ya hiç
yapışmıyor ya da iyi yapışmıyor. O yüzden epoksiyle çalışırken masanızı ve
gerekli olan her yeri naylonla kaplayabilirsiniz. Bunu yapmazsanız aradan sızan
epoksi dümen palanızı masanıza sonsuza kadar yapıştırabilir. Eğer belli bir
maddeye yapışıp yapışmayacağını bilmiyorsanız minik parçalarla bir test yapın.
Epoksinin tek kötü özelliği
ultraviyole (UV) ışınlarına duyarlı olması. UV ışınının epoksi içindeki
moleküler bağları yıkarak zaman içinde epoksiyi zayıflattığı söyleniyor. Bu sürenin
ne kadar olduğunu bilmiyorum. Aslına bakarsanız benim kazara sağa sola döktüğüm
epoksi damlacıkları bir yıldır güneş altında olmalarına rağmen hala kaskatı
duruyor. Yine de tavsiye edileni uygulamakta yarar var. Eğer epoksilediğiniz
işiniz güneş altında kalacaksa, boyamanız lazım. Türkiye gibi sıcak iklimlerde
açık renk boya kullanmanız özellikle öneriliyor çünkü fazla sıcaklığın donmuş
epoksiyi de etkileme olasılığı var. Saydam kalmasını istiyorsanız, UV
ışınlarını geçirmeyen bir vernik kullanmanız gerekli. Standart yat vernikleri
bu özelliğe sahip değil.
Epoksi ahşap dışında metal,
styrofoam ve hatta taş gibi maddeleri yapıştırmakta kullanılabilir. Ben cam
bile yapıştırdım. Unutulmaması gereken, maddeye ne kadar iyi nüfuz ederse o
kadar kuvvetli bağ yapacağı. Dolayısıyla yapıştırılacak satıhlar pürüzsüzse
iyice zımparalamanız şart. Metal uygulamaları (özellikle aluminyum) için bazı
üreticiler özel kitler satıyor.